Foça Bayan Masör Hizmeti – Masör Ece
Foça Bayan Masör Hizmeti – Masör Ece
Foça Bayan Masör kısa zamanda başımıza vurdu. Eskiden yaptıklarımızı tekrarlayarak, birbirimize ağız dolusu küfür ettik; itiÅŸip kakıştık. YüreÄŸimin, anıların ötesine taÅŸmasını istiyordum. KardeÅŸimi Stryx’e götürdüm. Orada Bresson’la bir arkadaşına rastladık. Orta yaÅŸlı bir adamdı. Ben Riquet’le konuÅŸurken, o Poupette’le flört ediyordu; ona demet demet menekÅŸe aldı. Riquet, büyük içtenlikle Jacques’ı korumak için çaba sarfediyor, “Kaç defa büyük darbeler yedi; ama hepsinin altından kalkmasını bildi, ” diyordu. Jacques’ın görünürdeki güçsüzlüğünün ardında büyük bir gücün, küstahlık maskesinin ötesinde büyük bir içtenliÄŸin gizli olduÄŸunu söylüyordu. Bir yandan kokteylini yudumlarken, bir taraftan ciddi konulardan ve acılardan söz edebildiÄŸini ve her ÅŸeyi ne denli bir açıklıkla anlayıp yorumladığını anlatıyordu.
Foça Bayan Masör bir hayranlıkla, “Jacques aslabir süre mutlu olamayacak!” diye tamamladı sözlerini. YüreÄŸim burkuldu. “Ya bir kadın çıkar da, ona her ÅŸeyini verirse?” diye sormuÅŸ oldum. “Bu onu küçültmekten, aÅŸağılamaktan baÅŸka bir ÅŸey olmaz, ” dedi. Vehamet ve umut düğümlendi yeniden boÄŸazımda. Raspail Bulvarı süresince, elimdeki menekÅŸe demetine gömdüm yüzümü; aÄŸladım. GözyaÅŸlarını, korFoçan, umudan seviyordum. Ertesi sabah, Clairaut, bakışlarını yüzüme dikerek, “Spinoza üzerine bir tez hazırlayacaksın; yaÅŸamda, evlenmek ve sav hazırlamaktan daha önemli aslabir ÅŸey yoktur, ” dediÄŸi zaman, alındım.
Foça Bayan Masör
Foça Bayan Masör bir meslek sahibi olmak, mücadeleye atılmanın iki ayrı yoluydu. Pradelle, çalışmanın uyuÅŸturucu bir ilaç etkisi de yapabileceÄŸi konusunda benimle aynı görüşteydi. Anısı, beni kitaplara köle olmaktan kurtardığı için Jacques’a şükran borçluydum. Hiç kuÅŸkusuz Sorbonne’daki arkadaÅŸlarımın çoÄŸu, ondan daha bilgili, daha kültürlüydüler, fakat bu önemli bir ÅŸey deÄŸildi. Clairaut’nun, Pradelle’in gelecekleri, ÅŸimdiden çizilmiÅŸ ÅŸeklinde geliyordu bana. Oysa Jacques’ın ve dostlarının yaÅŸantıları, peÅŸpeÅŸe zar atmaya benziyordu. Kim bilir nihayetinde kendilerini tüketecek, yıkacaklardı.
Böylesi tehlikeli mümkünlıkları, tekdüze bir yaÅŸantıya gitgide batmaya yeÄŸ tutuyordum. Ertesi ay içinde haftada bir veya iki kez, Stepha, Fernando ve boÅŸ zamanlarını Japonca öğrenmekle deÄŸerlendiren Ukraynalı bir gazeteci arkadaÅŸlarıyla beraber Stryx’e gittim. KardeÅŸimi, Lisa’yı, Mallet’yi de götürdüm. O yıl parayı nerden bulduÄŸumu ÅŸimdi pek anımsamıyorum; çünkü ders vermiyordum artık. Ola ki, annemin öğle yemeÄŸi için verdiÄŸi beÅŸ frank gündeliÄŸimden artırıyordum; ola ki, kıyıdan köşeden biriktiriyordum, bilemiyorum. Ne olursa olsun, bütçem, bu âlemleri sürdüreceÄŸim esası üzerine kuruluyordu.
Günceme, “Piccard’da oturup, Alain’in Platon Üzerine On Bir Bölüm’üne bir göz attım. Bana sekiz kokteyle patladı. Çok pahalı.” diye yazmıştım. Stepha, barmen kılığına girer, Michel’le beraber müşterilere hizmet ederdi. Bir yandan da Michel’e dört dilde ÅŸakalaşır ve Ukrayna halk sarkılan söylerdi. Riquet ve orta yaÅŸlı dostu ile Giraudoux’dan, Cide’den, sinemadan, yaÅŸamdan, kadınlardan, erkeklerden, dostluktan, aÅŸktan söz ederdik. Sonra, bir hengâme içinde hep birlikte Saint-Sulpice’e doÄŸru inerdik. Ertesi sabah, günceme, “mükemmel bir akÅŸamdı!” diye yazardım. Ama bu tarifı, çok ayrı havada parantezlerle bütünlerdim. Riquet, Jacques için, “Günün birinde, salt düşüncesizlikten, acelecilikten evlenecek ve belki de iyi bir baba olacak; fakat her süre bunun piÅŸmanlığını taşıyacak, ” demiÅŸti. Bu kehanetler beni boÅŸuna üzmüyordu; aklımı kurcalayan, yüreÄŸime sorunlar salan, Jacques’ın son üç yıl boyunca Riquet’in sürdüğü yaÅŸantının aynını yaÅŸamış olmasıydı.
Son yorumlar