Foça Bayan Masör

Önce nefes almanı durduruyor, ama prusik asitten farkı tadı ya da kokusu olmaması. Foça Bayan Masör Ampul anüsten ya da dilin altında her yere sokulabilir. Eğer içeceği suya karıştırırsan birkaç dakika içinde ölmesini sağlayabilirsin. Görev anlaşıldı mı?” Harry oturmuş olduğu yerde doğruldu. Öksürmesi geçmişti. Gözleriyse hâlâ yaşlıydı. “kısaca intihar benzer biçimde görünecek?”

“Nezarethanenin olduğu nezaret binasındaki görgü şahitlerinin hepsi hücresine götürmeden önce anüsünü aramadıkları yönünde ifade verecekler. Her şey ayarlandı. Endişe etmene gerek yok.” Harry derin bir nefes aldı. Petrol kokusu biraz midesini bulandırmıştı. Uzakta kısa bir süre için bir siren sesi duyuldu. “Onu vuracaktın, değil mi?” Waaler yanıt vermedi. Harry bir polis arabasının nezarethanenin olduğu gözetim binasının girişine park ettiğini gördü. “Onu tutuklamak niyetinde değildin. İki tabancaın vardı çünkü bir tanesini öldürdükten sonrasında onun eline koyacaktın ve kendini korumak için ateş ettiğin düşünülecekti.

Foça Bayan Masör

Bu nedenle Beate ve o yaşlı kadına mutfağa gön dedin ve sonra bağlarırarak konuştun ki daha sonra kendini korumak için ateş ettiğin yönünde tanıklık edebilsinler. Ama Beate yanına erişince planın suya düştü.” Waaler derin bir nefes aldı. “Temizlik yapıyoruz, Harry. Aynen senin Sydney’de ki katili öldürdüğün şeklinde. Hakkaniyet sistemi işlemiyor; da ha masum zamanlar için oluşturulmuş bir sistem o. Ve sistem değişene kadar Oslo’nun suçlular tarafından ele geçirilmesine izin veremeyiz. Fakat bunu sen de görüyor olmalısın. Sen de her gün vakaların içindesin.” Harry sigarasının karanlıkta parlayan ateşine baktı. Ve başım evet anlamında salladı.

“yalnız büyük resmi görmek istedim, ” dedi. “Tamam, Harry, şimdi beni dinle. Sven Sivertsen yarın akşamın sonuna dek dokuzuncu hücrede olacak. Oradan artık bizim kontrolümüzden çıkarak Ullersmo’daki güvenli bir hücreye gönderilecek. Yarın gece yansına kadar vaktin var, Harry. Daha sonrasında nezaret haneyi aradığımda Kurye Katil hak etmiş olduğu cezayı almışı olacak. Anlaşıldı mı?” Harry yine başıyla onayladı. Waaler gülümsedi. “Biliyor musun, Harry. Şimdi aynı tarafta olduğunuzu bilmeme karşın içimde hâlâ küçük bir hüzün Var. Niçin biliyor musun?” Harry omuzlarını silkti. “Paranın satın alamayacağı şeyler olduğunu mu sanırdın?” “Waaler güldü. “Bu da fena sayılmaz, Harry, ama hüznümün sebebi iyi bir düşmanı kaybetmiş olmak. Ne demek istediğimi anlıyorsun, değil mi?”